"Ejderhalar tanrıların aracıdır Kiera ve bir ejderha sürücüsü, tanrıdır."

Lunaris ailesinin yönettiği krallık ve Kralın önemsemezligi yüzünden çıkan isyanlar. Mokita Lunarus, büyü gücü olmadığı Lunaris ailesinin yüz karasıdır. O zamanlar Lunaris krallığı büyüsü olanlar ve olmayanlar olarak ikiye ayrılmıştır. Büyü sahibi olanlar istediğini yaparken, büyü sahibi olmayanlar haklarından mahrum bırakılıyordu. Büyü sahibi olmayanlara bakan tek kişi ailenin ikinci kızı Mokita Lunarisdi. Bu sebeple büyü sahibi olmayanalr tarafından çok sevilirken, olanlar tarafından hep dışlanan ve zorbalanan olmuştu. Buna ailesi bile dahildi. Mokita istenmeyen çocuktu. Lunaris ailesinin iki sorunu vardı. İlki büyüsü olmayan kızları mokita, ikincisi ise krallığı ele geçirmeye çalışan Drakonis krallığı. Bir yandan halk ile uğraşan mokita, bir yandan ise krallığını korumaya çalışıyordu. Krallığın korunması için elinde ki en büyük engelde Drakonis prensi valerius Drakonis. Şimdi tüm evrenin aklında tek bir soru var. Motika hem Drakonis den kurtulup hemde tahta çıkabilecek mi?

Bir gün, bir kız alışveriş merkezine gider ve merdivenlerden indikten sonra kaybolur. macera burada başlar...

Hkcskvlalvsmbmskvsl

Karakterler: Buket Aybüke Onur Atay (İlk kitabım olucak arkadaşlar desteğinize ihtiyacım var elimden gelen en iyisini yapmaya calisicam sizin için seveceğinizi umuyorum yorumlarda belitmeyi unutmayın ÖPTÜM 🤗

Okula yeni gelen Arkın, Narya`nın hayatına girer. Hikaye burada başlar...

Gerçeklik simülasyonu üzerine kurulmuş bir oyun. Denekler ise canlı insanlar. Yaşanılanlar birer kurgudan ibaret olsa da, oyuncuların hissetikleri duyguların her biri gerçek. Sadece bölümü tamamlayabilen oyuncular final bölümüne erişebilir. Öyleyse bu kurmaca düzende oyuncularımıza eşlik et. Ama uyarayım final bölümü geldiğinde hiçbir oyuncu hikayeyi ikinci kez oynayamaz. Bu yüzden oyunun kuralları gereğince yeni bir oyuna geçmek isteyen oyuncular önce kendi hikayesini bitirme zorunluluğu taşır. Oyunu oynuyorsun zaten cesursundur. Öyleyse sevgili oyuncu, OYUN BAŞLASIN!

Ay kızıla büründüğünde korkma 8 gezegen bir araya geldiğinde savaş başlayacak Denge her zaman kendini korur Ne olduğunu veya olmadığını kabul et Kalbinin sesini dinle o en büyük yol gösterendir ...... Normal bir hayat yaşarken bir anda kendini olmaması gereken bir yerde bulur sırlar gerçekler ve büyüler bu tek bir kişinin hikâyesi değil 8 gezegenin birleşmesinin hikayesi peki bizle bu maceraya var mısın??

Beyza, yağmur ve ebru ailesini kaybetmiştir (hepsi arkadaş) sonra okula emir,eren ve Kaan adlı çocuklar gelir.

Çok güzel Mutlaka okuyun

Bu ülkede bedenler değil ruhlar ölüyor. Ve hayatta kalmanın tek yolu : gülümsemek. Unutma, ağlarsan ruhsuz kalırsın.

Beş krallık. Beş ruh. Bir kehanet. Yüzyıllardır süregelen denge, bir çocuğun doğumuyla sarsıldı. Ne tamamen birine ait, ne de tümüyle yabancı... O, her krallığın yankısını taşıyan mühürsüz bir yansıma. Varp’ın maskeleri, Simera’nın zamanı, Ruvi’nin yanılsamaları, İdarin’in gölgeleri ve sessiz kalan Kavela’nın bekleyişi... Her biri kendi gerçeğini savunurken, yalnızca bir kişi tüm sırları uyandırabilir. Nevira’nın yolu; geçmişle, ihanetle, güçle ve içindeki karanlıkla örülü. Ama belki de kurtuluş, en çok unutulanın içinde gizlidir. Bu, bir seçim hikâyesi. Bu, bir uyanışın yankısı. Ve belki de.. sonun başlangıcı.

”Kendi açtığım ateşte yanmaya başlamıştım hissediyordum. Kanla kazandığım savaşı şuan kokusunu duyduğum kanla kaybediyordum. Günah aynamın kırılmasının bir sebebi vardı, felaketim yakındı.”

Duyguların sustuğu, kalplerin sessizliğe gömüldüğü bir dünyada geçiyor bu hikâye. İnsanlık, hissedebilme yetisini kaybetmişken, farklı ülkelerden altı genç, içlerindeki ışıkla yeniden doğar. Her biri kendi geçmişinin ağırlığını taşırken, kader onları bir araya getirir. Bu, sadece bir savaşın değil; sevginin, güvenin, dostluğun ve yeniden hissetmenin mücadelesidir. Işık, karanlığın içinde parlamaya karar verdiğinde, dünya bir kez daha uyanmaya başlar. ( Karakterler 20-30 yaş arasındadır.)

Yıllar önce ailesini katleden krallığın sonunu getirmeye ant içmiş bir suikastçı Korku salan karanlık veliaht prens olarak bilinen Ryan

Acaba Calista, Valerian`ı kurtarırken hata mı yaptı yoksa bu onun kaderi miydi?

İki ergenin müthiş zekasını kullanarak yaptığı plan yüzünden gittikleri bu gezi son yolculukları olabilir

SİBEL TOZLU Annesi ile yaşıyor babası onu 3 yaşında terk etmiş ve annesine türlü işkenceler yapmış biri…

Aşk ile Taht kavgası kadar kötü ne olabilir?

Öylesine açılmış bölüm paylasılmayan boş kitaptır

"Kraliçe olana kadar durmayacağım" Sesim kısık çıkmıştı. "İstesen de duramazsın seni aptal kız git ve kazan şu aptal şeyi yoksa o ölür" Kapıyı kapattım yüzüne neden ben neden? Titriyorum kalbimde bir boşluk var. Gözümden birkaç damla geldi ama ben ağlamamalıyım ağlamamı durdurmak için gözyaşlarımım arasında kahkahalar attım. Belki de deliyimdir? Ölmek istiyorum ama ona ne olacak?

kitaptır okumani tavsiye ederim efenimm.

Prenses olan iki Ğkız kardeş... Birisi halk tarafından sevilen sevimli, dışa dönük. Birisi ise halk tarafından pek sevilmeyen karanlık, içe dönük. Bu iki prensesin anneleri diyarın karanlık krallığı seçilen Tholoria krallığı tarafından bir saldırıda hayatını kaybetmiştir. Babaları ise yaşlanmaya ve hastalanmaya başlayınca kızlarından tahta geçeni seçmek için 3 adet yarışma planlar. Bu yarışmaları kazanan tahtın sahibi olacaktır. Fakat bazı şeyler planlandığı gibi gitmez ve prensesler tahta geçecek prensesi kendi aralarında seçmeye karar verir. Fakat bunu nasıl yapacaklarını bilmedikleri için bir iç savaş başlar... İHANET, MUHAFIZLAR, PRENSESLER,BÜYÜLER,ROMATİK... ❗❗(Kitapta smut yoktur fakat romantik yakınlaşma sahneleri vardır. Ayrıca savaş, ölüm oldukça fazla olduğu için küçük yaşta okuyucuları etkileyebilir.) Yaş sınırı yoktur fakat dediğim gibi küçük yaşta okuyucuları etkileyebilir bu yüzden buna okuyucu karar vermelidir.❗❗

Karanlığın hüküm sürdüğü bir evrende, zaman neredeyse unutulmuş bir efsane gibi akar. Gecenin hiç sona ermediği bu topraklarda, ne güneş doğar ne de sabahın serinliği hissedilir. Burada ışık bir hayaldir; gökyüzü, ebedi bir geceyle mühürlenmiştir. Ay yalnızca gözlemlenir, asla gülümsenmez. Yıldızlar ise fısıltılarla konuşur, görenin değil, duyanın kalbine dokunur. Bu hikâyenin kalbinde bir tanrıça vardır — ama bildiğiniz tanrıçalardan değil. Onun gelişiyle çiçekler açmaz, dualar kabul edilmez. O bir lütuf değil, bir yankıdır; geçmişin, pişmanlığın ve kadim gücün yankısı... Gece onunla nefes alır, karanlık onunla vücut bulur. Güzelliği büyüleyici, ama yaklaşanı sarıp sarmalayan bir keder de taşır. Ne tam bir kurtarıcıdır, ne de bir yok edici. O, sınırda duran bir denge; hem yaratır, hem tüketir. Yanında bir koruyucu vardır. Onunla yeminle bağlı, ama içinde hâlâ insanlıktan bir kıvılcım taşıyan biri. Belki bir zamanlar sıradan bir ölümlüydü; belki bir sözle, bir bakışla sonsuza dek değişti kaderi. Ama şimdi, gözlerinde hâlâ bir geçmiş saklı. Tanrıçanın gölgesinde yürürken, aslında en çok kendi iç karanlığıyla savaşıyor. Ve bu dünya... Suskun şehirler, zamanın unuttuğu sokaklar, taş duvarlara hapsedilmiş anılarla dolu. Her kapı ardında başka bir sır saklar. Bu evrende hiçbir şey göründüğü gibi değil. Ve bazen, en parlak parıltılar bile en derin karanlığın içinden gelir. Bu hikâye orada başlıyor. Karanlığın kalbinde. Unutulan bir evrende. Ve belki... seni de içine alacak.

A boy enters the basement of home , which is forbidden for him , and the mythical adventure starts…