Bir yaz akşamıydı ailecek akşam yemeğini yiyorduk fakat perde biraz siyah gözyüküyordu... Tam o sırada rüyadan uyandım ben küçükken annem ve babamın bizi terk ettiği aklıma gelince birden bire ağlamaya başladım, sesimi duyan abim hemen yanıma koştu "neyin var senin şu aralar ağlamaktan başka bişey yapmıyorsun" cevap veremedim 1, 2 dakika sessizlik oldu abim anlamıştı"rüyanda annemizi ve babamızı gördün demi" kafamı salladım abim de üzülmüştü yanıma uzanıp "abicim sen bunları boşver geçmiş geçmişte kalsın" dedi ve o sırada uyuya kalmıştım.Sabah olmuştu cıvıl cıvıl kuşlar mas mavi gökyüzü bana bakıyordu adeta hemen yatağımdan kalkıp aşağıya indim abim çoktan uyanmıştı hatta kahvaltıyı bile hazırlamıştı "günaydın abicim" "günaydın abi" beraber kahvaltıya oturduk tam yemek yemeğe başlıckatımki kapı çaldı elimdeki çatalı masaya bırakıp kapıyı açmaya gittim karşımda abimin arkadaşı Ayaz abi vardı,ve elinde ufak tefek şeyler "vaayy kimler gelmiş ayaz hoşgeldin koçum benim" hoşbuldum Alper" "haber verseydin ya geleceğini" yok Alper sürpriz yapıyım dedim" onlar ayak üstü konuşmalara devam ettiler ben ise ayakta dikilmekten bacaklarım ağrıdığı için"Eee böyle dikilcek miyiz ya ayaz abi hoşgeldin sofraya geç"" hoşbulduk gece" hep beraber sofraya geçtik yemeklerimizi yedik yemeğim bitince ben direk odama çıktım üstümü değiştirdim saçlarımı yaptım makyajımı da yapıp hemen aşağıya indim. Abim beni görünce"ooo güzellik nereye böyle"dedi "abicim unuttun sanırım 1 hafta sonra okullar açılıyor mertle beraber okul için gerekli eşyalar alıcaz" ayaz abi hemen atıldı"gece istersen ben bırakayım seni bende zaten çıkıcaktım" hemen abime baktım kafasını salladı " tamam o zaman olur" Ayaz abi ile birlikte abimle vedalaştıktan sonra ayaz abinin motoruna geçtik. Motordan biraz korktugumu bilen Ayaz abi "korkunca arkamdan sarılabilirsin" dedi ben ise "sağol ama gerek yok" dedim ve motora bindim. Az buçuk yol gittikten sonra ayaz abi ani bir fren yaptı o anlık ani frenle ayaz abiye sarıldım,ona baktığımda sırıttığını gördüm. -komik mi -Yoo -Ne sırıtıyosun o zaman -sırıtmıyorum -aynen sırıtmıyorsun ayaz abi neyse -eee kim kim gidiyosunuz -mert, ben Bi de eda -Bi saniye Bi saniye eda benim kardeşim olan eda da mı bahsediyoruz -yok başkasından bahsediyoruz töbe estağfurullah -Geceeee! -tamam ayaz abi ya bişi demedim buarada ben artık iniyim geldik zaten -tamam hadi Görüşürüz - görüşürüz Motordan inip mert le buluşucağımuz tarafa doğru yürümeye başladım taki arkamdan biri seslenen kadar -gecee Evett tabikide gelen eda`ydı hemen yanıma gelip birbirimize sarıldık tam o sırada mertte geldi Hep beraber okul alışverişini de yapmış bulunduk ve evin yolunu tuttuk. Mert`in arabası vardı o arabayla gidicekti bize sizide bırakıyımmı dedi ama bizim kızsal şeyler konuşacağımız için yok dedik ve yürümeye başladık buarada biraz kendimden bahsediiym 17 yaşındayım 12. sınıfa başlıcam en yakın arkadaşım tahmin ettiğiniz üzere Edaa yanş ayaz abinin kardeşi kendileriyle 12 yıldır arkadaşız ve son olarak annem ve babam ben çok küçükken bizi terk etti yani en azından ben böyle biliyorum neyse günümüze dönelim. Biz Eda ile birlikte eve doğru gidiyorduk ve tam o sırada eda her zamanki konuyu açtı -ya aşkm sencede abin çok yakışıklı değil mi ya -üfff gene aynı konu ağlıcam artık ben abimden bu kadar bahsetmiyorum Evet benşm canım arkadaşım Eda tabikide abimden hoşlanıyor üstelik ufak Bi hoşlantı değil tam 4 yıldır hoşlanıyor -ya ama aşkm ben içimde seviyorum ona bunu asla söyliyememki zaten -canım benim sen içinde sevmiyorsun sen benimle beraber abimi sevdiğini söylüyorsun içinde seveceksen suss İkimizde gülmeye başlamıştık ve baktığımızda eve gelmiştik eda bugün ayaz abi ile birlikte bizde kalıcaktı hemen binaya girdik ve kapıyı çaldık ve tabikide kapıyı ayaz abş açmıştı elimizdeki koca koca poşetlerş görünce "LANN" biz eda ile birlikte birbirimize baktık oysaki ayaz abi mağazayı alsaydınız der gibi Bi bakış attı eda bunu anlayıp"ya abi öyle bakmasana alt tarafı ihtiyaçlarımızı aldık"ben kedimş tutamayıp gülmeye başladım ikiside bana bakıyordu benim bu gülmeme dayanamayan abim salondan yanımıza gelip "ne bu gülmeler kapıyı örtüp içeri gelsenize ev buz gibi oldu" dedi ben gülmeyi bırakıp eda ile birlikte içeri geçtik ayaz abi hala bize ters ters bakıyordu çok yorulmuştuk direk mutfağa koşup eda ile bana soğuk kahve yapmaya karar verdim eda ise benim odam da kendine pijama bakıyordu yani mutfakta tektim taki ayaz abi gelene kadar -napıyosun burda -soğuk kahve yapıyorum -ooo bize mi? -He işim gücüm yok size soğuk kahve yapcam -ahh be bende sevinmiştim bize yapıyorsun diye -pışııkkk anca rüyanda kalkın kendiniz yapın bekçiniz miyim ayol ben sizin Tam o sırada kahveleri elime alıp mutfaktan çıktım eda nın yanına çıkıcaktım ama mutfaktan gülme sesi geldi " gülme arkamdan" diye bağırdım ama Bi işe yaramadı daha çok gülmeye başlamıştı ayaz abiyi kafama takmayıp odaya çıktım elim dolu olduğu için eda ya seslendim -edooşş kapıyı açsana ellerim dolu açamıyorum kapıyı Ses yoktu acaba duymadı mı diyerek bş daha seslendim merak ettim o yüzden kahvelerş yere bırakıp kapıyı açtım gördüğüm şeyle abime seslenmem bir oldu evet eda yerde baygın Bi şekilde yatıyordu abim direk koşarak odaya çıktı "noldu gece" ben konuşamıyordum ayaz abş bş anda gelip "GECEE" diye bağırmasıyla kendime geldim "E-eda`ya bakın hemen ambulansı arayın" ayaz abinin edaya bakmasıyla ambulansı araması bir olmuştu ambulans gelmişti edayı alıp direk hastane ye götürdğler ayaz abş ben abim de arkalarından abimin arabasıyla geliyorduk ayaz abi çok korkmuşa benziyordu onu ilk defa böyle görüyordum abim ayaz abiyi sakinleştirmeye çalışıyordu o sırada eda`yo da doktorlar bakmaya başlamışlardı bş kaç saat sonra doktor gelip -eda hanımın yakınları siz misiniz Ayaz abi -evet ben abisiyim kardeşim nasıl? -bunu nasıl söylicem bilmiyorum ama kardeşiniz bayıldığından kafasını sert Bi yere vurmuş bundan dolayı beyin kanaması olabilir 24 saat boyunca göz altımda tutıcaz Doktorun bunu söylemesiyle beraber ayaz abi yere çökmüş Bi şekilde ağlamaya başladı abim onu teselli etmeye çalışıyordu ama hiç bi işe yaramamıştı en sonunda ayaz abi "neden böyle oldu ki neden bayıldı birden bire çok iyiydi aslında" dedi benim Bianda edayı odasında baygın Bi şekilde gördüğüm aklıma geldi yanında telefon ve en son mesajlaştığı kişi vardı tabiki bunları abime söylemedim mesaj da yazan şey ise annen ve baban ile gerçekleri öğrenmek istiyormusun diyordu o anlık telaşla sadece edaya odaklanmıştım telefonu yere atmıştım bunları düşünürken abim bana sesleniyormuş duymadım en sonunda "gece kardeşim iyi misin sen" dedi bende kafamı salladım daha sorna " ayaz`a göz kulak ol ben su alıp gelicem" dedi ve gitti bende ayaz abinin yanına çömelmiştim -ayaz abi sakin ol eda`yı şu kadarcık tanıyorsam her şey iyi olcak -nerden biliyorsun gece nerden biliyosun ya ölürse kardeşim ya kötü bişi olursa ben naparım gece -şuan burda kötü düşünerek bişi yapamayız eda iiyi olucak hiç emin olmadığım kadar eminim Kafam da bin bir şey geçiyordu ya uyanmasaydı ne olacaktı diye ama edayı tanıyorsam o gerçekleri öğrenmek için bile uyanırdı bunları düşünmenin Bi anlamı yoktu bende ayaz abi gibi boş bş duvara bakıyordum ve ufak Bi sessizlik oldu ayaz abi birden bana sarılıverdi onun sarılmasıyla Bi şok olmuştum ama çok kötü durumdaydı o yüzden karşılık verdim ve bende sarıldım bi süre öyle kaldık sonra geri çekildi -ben özür dilerim -özür dilemene gerek yok kim olsa aynı şeyi yapardı zaten Yine bş sessizlik oldu ayaz bi bu sessizliği bozdu -teşekkür ederim -niçin -ne olursa olsun yanımda olduğun için -sende benim abim gibisin ne olursa olsun tabiki yanında olcam Dedim ve ufak Bi tebessüm ettim vee tabiki tam o sırada abim elinde sularla geldi hepimize su verdi ayaz abi hala çok kötüydü ama sarılmamız onu daha iyi yapmıştı.. Aradan 1, 2 gün geçti Eda`nın durumu iyi ye doğru gidiyordu hatta taburcu bile edebilirlerdi ama ayaz abi bişi olmasın diye az daha kalsın diyip duruyordu aradan tam 1 hafta geçmişti eda taburcu olmuştu ve okul günü gelmişti ilk gün eda okula gelmedi dinlemesi gerekiyordu ondan dolayı mertin arabasıyla gidiyordum hep benim evim okula uzak kalıyordu servisle gitmeyi sevmediğim için illa birisi götürüyordu o gün yanş okul günü merti bekliyordum kapıda aradım açmadı tekrar aradım tekrar açmadı evet tam olarak 14 kez aramıştım ve AÇMAMIŞTI tuhafıma gitti çünkü genelde çalar çalmaz açardı o gelmezse okula gidemicektim eğer yürürsemde ilk 2 derse geç kalıcaktım aklıma hiç bişey gelmedi abi odasına girilmesünden çok rahatsız olurdu napıcaktım ben. Aklıma çok iyi bir fikir geldi abimi arayabilirim sonuçta odasına girmiyorum ve evet abimi aradım ve açmadı yine bş hayal kırıklığı ama hayır vazgeçmek yok bş daha aradım ve evett bu sefer açtı "abi benim okula gitmem gerekiyor" dedim abim uykulu bir sesle" e kızım gitsene okula beni ne arıyorsun" dedi ben ise" abş mert gelmedi okula geç kalamam"dedim abim bugün okula gitme o zaman dedi oysaki benim gitmem gerekiyordu son sınıf olduğum için dersler çok yoğun oluyordu hiç bi dersi kaçırmazdım en sonunda abim ısrarlarıma dayanamayıp iyi tamam ayaz`ı arıyorum o götürürür dedi ben hemen atıldım "ya hayır abi saçmalama uyuyordur" dedim fakat abim çoktan yüzüme kapatmıştı ve bianda ayaz abi motoruyla birlikte önümde durdu ben hala ne kadar hızlı geldi onun etkisindeydim -gece bincek misin yoksa gidiyimmi -git -ya kızım sen şaka mıısn gel şuraya okula geç kalıcaksın ne demek git -sen niye geldinki ayaz abi beni abim bırakırdı -abini uykudan uyandırmak ölüm gibi bişeydir bunu en iyi sen bilirsin -evet maalesef biliyorum -Eeee o zaman ne bekliyoruz daha fazla geç kalmanı mı? - üfff ayaz abi Zorlada olsa o motora binmiştim ve karşımda yine 32 diş sırıtan ayaz abi vardı neyse ki artık alışmıştım. Okula gelmiştik ben tam incekken bütün okulun bize baktığını gördüm ve sebepsizce yüzüm kızarmıştı ayaz abi de kızardığımı görüp kahkahayı patlatınca tam olmuştu bu sefer gerçekten herkes bize bakıyordu bi anda ayaz abinin koluna vurdum ayaz abi ya dedi ama o hala gülmeye devam ediyordu ben o kadar utandım ki hemen okula koştum o ise arkamdan"iyi dersler bücür"dedi kendime bücür denmesinden hiç hoşlanmam nerem bücürse kendisinin 19 yaşında 190 boyu varsa napabilirim dimi sınıfa geçip çantamı bıraktım cam kenarından en arkada oturduğum için her seferinde dışarıya bakıyordum ve yine aynısını yaptın bahçeye baktın taki ne göriyim kavgalı olduğum kzı yani aleyna ve ayaz abi sohbet ediyordu Bunu düşünmeye bile fırsatım olmadan hoca içeri girmişdi ve ders matematik di matematik dersini hiç sevmezdim ama diyer derslerim iyiydi ders bittiğinde kantine gittim ve merti gördüm bi kenarda oturmuş üzgün bi şekilde telefonuna bakarken kahve içiyodu bende hemen kendime kahve aldım ve yanına gittim aslında sabah için hesap sorucakdım ama üzgün göründüğü için önce ne olduğunu sordum eda dan sonra en yakın arkadaşım Mertti. Mertle beraber havadan sudan konuştuktam sonra bş anda mert -sana bişi söylemem lazım -seni dinliyorum inşallah kötü bişey değildir -yok değil gibi -oo dökül bakalım -ben birinden hoşlanıyorum aslında -waayy kimmiş bakalım o şanslı kişi -onu söyleyemiyoruz maalesef -ya ama niye hadi çok merak ettim Merte biraz daha ısrar ettim ama hiç bişi söylemedi en sonunda sınıfa çıkıp kalan derslere girdik ve en sonunda dersler bitmişdi ve sınıftan çıktım mertle gidicekdim eve tabi sabahki gibi beni ekmezse mertin aşşağıda beni beklediğini düşündüm ve okuldan çıktım ve bi an karşımda ayaz abiyi gördüm yanına gittim ve" buraya neden geldin" diye sordum ayaz abi ise " seni almak için" dedi itiraf etmeliyim ki şaşırmışdım sonra bişey demek için ağzımı açtığımda yanıma mert gelmişdi" hadi gitmiyormuyuz" dedi o sırada ayaz abi merte çok değişik bi bakış attı ve benim onunla birlikde gideceğimi söyledi mert ne olduğunu anlamaya çalışdı bi an ama üstünde durmadı olaylar ani gelişdi ve birşey diyemeden mert gitti ayaz abi ye döndüm ve hadi bin artık dedi bana bi an hiçbirşey düşünmeden bindim yol boyu konuşmadık ve motordan korktuğum için gözlerim kapalıydı yol boyu sonra motor durdu ve gözümü açtım" eve gidiceğimizi sanmıştım "dedim çünkü eve değil restoranta gelmişdik ayaz abi de" acıkmışsındır diye düşündüm "dedi biraz da sohbet ederiz dedi açıkcası acıkmıştım içeri girdik ve raskele Bi yere oturacakken" rezerve yaptırdım gel oraya oturucağız" dedi kafam karışmıştı rezerve mi yaprırmışdı gerçekden neyse bunun üzerinde çok durmadım yemeğimizi yemeye başladık biraz zaman geçti ve ayaz abi sessizliği bozdu" mert le sadece arkadaş mısınız "dedi şaşırmıştım bu ne demek oluyodu" evet "dedim kekeleyerek sonra" iyi "dedi soğuk bi şekilde olanlara anlam verememişdim sonra bana -neden abi diyorsun dedi bi an ona hızlıca bakınca tepkime gülmeye başladı -komik değildi nası yani dedim sorusunu tekrarladı ve diyeceğimi bilemedim kendimi ifade edemiyodum kelimeler ağzımdan çıkmıyordu donakalmışdım da diyebiliriz ayaz abi söze girdi "bana abi deme artık ayaz de" dedi "bence brnde senin arkadaşın sayılırım hem o kadar fazla yaş farkımız da yok beni abin olarak değil kendine yakın bi arkadaş olarak gör" dedi o an eda aradı ayaz abiye birşey demeden telefonu açtım ve bizi eve çağırıyordu yemepimiz de bitmişdi yerimizden kalkıp motorun yanına gittik o sırada görmek istemediğim bitini gördüm evet aleynayı ne işi vardı burada ayaz abiye selam verdi ayaz abi de ona sıratarak baktıkdan sonra devam ettik birşey demeden yanımızdan geçti buna sinir oldum neden bilmiyordum ama sabah onları yan yana görincede sinir olmuşdum yola koyulduk ayaz abi - gece dedi -efendim ayaz abi - abi demicekdin Sadece ayaz ı test etmek için seslenmişdim "ayrıca çok durgun görünüyorsun bi sorun mu var" dedi bi anda ağzımdan aleynayı nerden tanıyosun diye kelimeker dökülmüşdü şaşırmışdı bende şaşırmıştım ve ayaz -sen okula gidince yanıma geldi tanışmak istediğini söyledi öyle ayak üstü tanıştık -anladım -sen nerden tanıyorsun Sanki biraz saçma Bi soru oldu giib Bi bakış attım ayaz bunu anlayınca -tamam gerekszş ve saçma bş soruydu kabul ediyorum Ve işte eve gelmiştik ayazın anahtarı vardı hemen Eve geçtik eda ayaklanmıştı ve abimle oturmuş pasta yiyorlardı edanin iyi olmasına sevinmişdim ama pastayı kendi yaptığı için bunu yapkrn yorulduğunu düşündüm ve kızdım bizde oturduk pasts yedik konuştuk hep birlikde ayaz abi ve eda bizde kslıcakdı sık sık birbirimizds kalıyprduk ve bu bizim için normalleşmişdi sonra eda kalkdı ve odaya gitti yorulduğunu söyleyerek 3 oda vsrdı evde abimin odası brnim odam ve ayaz abinin odası diyebilecrğimiz bi oda ben ve eda birlikde kalıyorduk odam zaten büyükdü ama eda odaya gittiğimda uyumuşdu ilk günden ödev verdikleri için ödevimi yapmsm şazımdı ve matematik ödeviydi eda uyuduğu için abimin odasına gittim ama abim brni uykusu olduğunu söyleyerek bildiğiniz odasından kovdu salona gittim brnde oda oda geziyordum ayaz abi ordaydı pardon ayaz bana ne için geldiğimi sodu bende ödev yapıcağımı söyledim hangi ders dedi bende matematik dedim sıkıla sıkıla yardım etmmei ister misin dedi aslında iyi fikirdi buna sevinmişdim ama belli etmeden olur dedim o zaman benim odama gidelim burda fazla ses olur dedi onayladım ve onun odasına gittik biraz zaman geçmişdi ve ödrvimin çoğu bitmişdi aslında ben değil o yapmışdı ödevi kafamı kaldırdım vr ona bakdım o da bana bskıyodu ama ben bunu farketmemişdim bile gece dedi imalı bi sesle efendim ayaz dedim ayaz demek garip gelmişdi her zaman ki gibi sırıttı ve ne diyeceğini biemeyerek bana bakış attı bende ne diyecrğimi bilemeyerek ona baktım bi süre göz teması kurduk sonra gözlerimi kaçırdım vr matematiğin de iyiymiş hee dedim bu sefer içten gülmüşdü ne zaman ihtiyacın olsa burdayım dedi bunu sadece ödevlerin için demiyorum her anın için her zaman yanındayım dedi ona azım açık bakakalmışdım ve çenimi tutarak kapattı kapat ağzını sinek kaçıcak dedi ilk deva bu kadar samimi ve yakındık lafın grlişi değil gerçekden yakındık ben yine trpki vermedim ve birden neyse kalanınını ben okulda hallederim teşekkürler dedim sende artık yatıp uyuyabilrsin dedim kolunu masaya dayadı ve ellerinin arasına aldı

Kitap okumak için uygulamayı kullanıyorum önerilerim

KİTABI SİZİN İSTEKLERİNİZE GÖRE YAZIYORUM.BİR SONRAKİ BÖLÜMDE NE OLSUN?

Kumsalın 17 yıl sonra annesinin ve babasının boşanması sonucu babasında kalmıştır... Bir gün babası eve bir kadın ve erkek çocuk ile eve gelir bunlar Kumsalın üvey annesi Selin ve üvey abisi Doruk...

HERKESE MERHABA İNŞALLAH KİTABI BEĞENİRSİNİZ İYİ OKUMALARR

Sizler için bir mafya kitabı yazdım umarım beğenirsinizz...

Arkadaşlar kısa Süreliğine kitabı ara vermek zorundayım sebebi de telefonu elimden alacaklar bu yüzden yazamayacağım özür dilerim en kısa zamanda döneceğim.💗

BİR CİNAYET GECESİ BAŞLADI HER ŞEY… Selis “Zehir” olarak bilinen bir katil, adamlarını karanlıkta sessizce atıyor, cinayetlerini ustalıkla işlerken hiç iz bırakmaz. Bir cinayet gecesi, sıradan bir görev gibi başlar, ama her şey değişir. Karşısında mafya dünyasında korkulan bir adam olan Çağatay’ı bulur. Çağatay, acımasız, soğukkanlı ve tecrübeli bir katil. Selis’i tanımıyor ama, Selis’in işlediği cinayetlerin izini sürerken yolları kesişir. İkisi de farklı dünyaların adamlarıdır, ama o gece, birbirlerine zarar vermek yerine aynı karanlık gecede hayatta kalmak için birlikte savaşmak zorundadırlar. “İkimizinde karanlık bir geçmiş var, ama bu gece yalnızca birimiz hayatta kalacak”

Bir kızın mafya sevgilisi tarafından aldatılması ve yakın arkadaşıyla beraber sevgilisini takip ederken kaçırılmaları ile tüm hikaye başlıyor Eylem ilk aşkını nasıl buluyor? Yakın arkadaşının hoşlandığı çocuk Eylem den nasıl hoşlanıyor ve Eylem ve Nisan nasıl küsüyor ve daha fazlası... Heyecan aksiyon ve smut dolu bir kitap KARANLIK EYLEM...

Ahsen Altayı sevmekte, fakat Altayın Hülya ile düğünü vardır. Altayın eşi Hülya düğüne ısrarla Ahsen`in gelmesini ister ve Altay ile birlikte Ahsen`i evinden almaya giderler. • 1. Kişi ağzından anlatılmakta.(Ahsen`in ağzından.)

Bu uygulamada çok uygunsuz sözler yazan terbiyesiz kişilerde bulunmakta

İnsan derki bitti son ama öyle bir şey olur ki artık bütün duygulardan arınır ve hissiz leşir...

İlk kitaplarda acılar yazar o yüzden ilk kitaplara gözün gibi bak…

Lise öğrencisi olan karina annesinden işkence görüyor ve okula yeni gelen biriyle hayatı tamamen değişiyor.

EMRE TOĞANTEMUR

Sadece minicik ufacık sohbet bide kitap spoi bide bide bide kitaba sahne önerisiii

Allahın Salamı və Rəhməti olsun hər birinizin üzərinə “22” rəqəminin sirri ilə bağlı açığlama verim ilk öncə. Kitabda 2 gənc yaşda bir-birinə aşiq olan şəxs barədə danışılır. Hansıki bir-birlərini hərkəsdən və hərşeydən daha çox sevirlər. 22 rəqəminin sirri isə, söhbət ayrılığa yaxınlaşan 22 gündən gedir.

Kalben Akalp, bir mafya babasının gölgelerle örülü dünyasına attığı her adımda, kendi kaderinin iplerinin başkasının elinde olduğunu acımasızca fark eder. Kırmızı elbisesinin ve yüksek topuklarının ardına gizlediği isyanı, onu Agah Kara`nın tehlikeli ağına düşüren acımasız bir operasyonun sadece başlangıcıdır. Babasının günahları yüzünden zorla sürüklendiği bu karanlık evlilik, onu sadece bir görevin ötesine, kendisiyle yüzleşeceği bir girdaba çeker. Agah Kara… Kalben`in hem nefret ettiği hem de anlamlandırmaya çalıştığı bir muamma. O, Kalben`in kurtarıcısı mı, yoksa onu kendi karanlığına çekecek bir düşman mı? İçlerindeki hainin kimliği ve **başarısız operasyon anında Agah`ın ağzından çıkan o `kahretsin` fısıltısı** kadar gizemli. Kalben, Agah`ın reddedilişinin ardındaki sırrı çözmeye çalışırken, kendi kalbinin de tehlikeli bir yeminle bağlı olduğunu keşfeder. Bu zoraki birliktelik, ikisini de bilinmez bir intikam oyununun parçası yapar. Kim dost, kim düşman? Hangi gölge gerçeği fısıldıyor? Kalben, Agah`ın içindeki iyiyi ve kötüyü, çocukluğuyla yüzleşirken, kendisini bekleyen korkunç sona doğru adımladığından habersizdir. --- **"Gölgedeki Yemin", aşk, nefret ve ihanetin iç içe geçtiği, gölgelerin sırları fısıldadığı bir drama.** Bu karanlık yemin, kimleri özgür bırakacak, kimleri sonsuza dek tutsak edecek? Gölgelerin ardında yeminler ve sözler saklıdır.

Öylesine yazılmıştır

0537***:Kumralım? o piç kurusu kim acaba? Derin: Pardon yanlış numara herhalde 0537***:Derin Mavi Yener. 27 yaşındasın aileni öldüren kişiyi bulmak için avukat oldun. Doğrumu? Derin: sen nasıl öğrendin.

Tesadüf değil kader...

Eren gerçek ailesini 17 yıl sonra bulmuştu

Kimsesizlik İnsan hep büyürken ailesi olmasını istemiştir kimsesiz olmamak ama Parla öyle değildi. Parla yetimhanede büyümüş ailesinin kim olduğunu hiç bir zaman öğrenememişti bu yüzden insanlar hep Parla`nın ile dalga geçerdi Parla`nın tek bildiği Ulutan soy adını annesinden almasaydı. Parla çocukluğundan beri hep avukat olmak istemişti şimdi ise o bir Ceza Hukuk Avukatıydı. Parlayı korumak için görevlendirilen bir tim vardı ailesi önemli kişilerdi ama parla onları hiç tanımamıştı peki ne olacaktı bu tim parlayı koruyabilecekmiydi? (Kitabimi destekleyip yayarsanız çok sevinirim umarım kitabim tutar kendinize iyi bakın.♡)

Bir tane kızın yaşadığından beri başına gelen olaylar

Hayata Yeni Bir Başlangıç Yapmanın Yolu Bazen Bir İnsandır.