Her bölümde yeni bir vahşet.

Küçüklükten tanışan iki arkadaş aileleri aralarında olan ihanetler ve onları sürükleyen kabuslar

Bir hayat hikayesi

Açıklaması yok ancak şans verilmemesi de olmaz bence

Yarışlarda 1. Olan Lee know Bakalım jisungun kalbini 1. Olarak calabilecekmi?

Ailesi mafya olan bi kızın ailesinin mafya olduğunu öğrenmesi ile erkek kankasıyla yaptıkları

“Kızım Gülay’a… Ay ışığında yürüyen tüm çocuklara.”

Ben normalde okula giderdim arkadaşlarımla buluşurdum dans gösterilerine katılırdım veya piano yarışmalarına giderdim taki o haberi alana kadar

sadece bı defter..

berdel evliliği

Belkide birbirimizi bulmamız kaderin bir oyunuydu...

"coğrafya kader midir? evet coğrafya kaderdir bu kader kimilerine mutluluğu yaşama hevesini versede kimine dünya da cehennemi yaşatır"

Kuzeni yüzünden berdele mahkum giden genç kızın hayatı...

20 yaşında İstanbul da mimarlık okuyan efsun`un kaçtığı kaderdi . Lakin kader anlımıza yazılmış ,üzerimize giydigimiz ,ölünceye kadar da asla kurtulamayacağımız bir kıyafetti ve efsun da bunu farkındaydı . Ama o daha çok gençti, hayelleri vardı, her genç kız gibi sevdiği bir adamla evlenmek istiyordu . Ancak insan yaşadığı yerden her ne kadar kaçsa da alnındaki kader onu buluyordu . Efsun da TÖRE`nin kurbanıydı .

Karanlık bir şehirde, mafya dünyasının acımasız kurallarıyla çevrili iki ruhun kesişen yolları… Ela, babasının ölümünden sonra ailesinin lideri olmak zorunda kalan güçlü ve cesur bir kadın. Deniz ise soğukkanlı ve gizemli bir mafya lideri. İkisi de geçmişlerinin yaralarını saklarken, birbirlerinin hayatlarına adım attıklarında, hem düşman hem de tutkulu bir aşkın içinde bulurlar kendilerini. Karanlıkla çevrili bu dünyada, güvenin ve sevginin anlamını yeniden keşfedecekler.

Annesi ve babasını kaybeden Ruba`nın yetimhanede onu evlat edinmek isteyen bi aileye evlatlık verildikten sonraki zenginliğin ve şöhretin içine düşmüs hayatı

Eda, editörlük yaptığı dergide eski bir kutu içinde dedesi Mustafa ile ananesi Meryem’in birbirlerine yazdığı aşk mektuplarını bulur. Mektuplar, 1950’lerde, ananesinin Rum kökenleri ve o dönemin toplumsal zorluklarıyla örülü yasak bir aşkı anlatmaktadır. Eda, mektupları dergide yayımlamaya karar verir ve bu süreçte ailesinin saklı kalmış gerçekleriyle yüzleşir. Dedesi ve ananesinin farklı kültürlerden gelmelerinin yarattığı zorluklar, zorunlu göç ve kimlik çatışmaları, hem büyüklerin hem de Eda’nın hayatını derinden etkiler. Sonunda Eda, geçmişin yüklerini kabullenip kendi kimliğiyle barışırken, aynı zamanda aile bağlarının iyileşmesine ve aşkın zamana direnmesine tanıklık eder.

Aiki adındaki 10 yaşındaki kız, Yuchiro ve ekibi ile tanıştıktan sonra onlarla beraber maceralara atılır.

Herkesin bir mevsim olduğunu düşünen bir genç kız.

Gece’nin,deger verdiği biri yüzünden hayatının alt üst olması…

başarılı bir polis ajanı olan Sare Ateşer ile hırslı bir savcı olan Baran Ozaner’in aynı dava etrafında yollarının kesişmesini konu alıyor. Şehirde art arda işlenen gizemli cinayetler, geride sadece tek bir ipucu bırakmaktadır: “Hatırla” yazılı bir not. Efsun ve Baran, bu karanlık oyunu çözmeye çalışırken hem mesleki sınavlar hem de duygusal çatışmalarla yüzleşirler. Ancak dava derinleştikçe, sadece şehirde değil, kalplerinde de büyük savaşlar başlar. Güven, sadakat ve gerçeğin sınandığı bu hikâyede, her şey göründüğünden çok daha çarpıktır.

Türkiye Millî Takım da sorun yaşarken Mike Artur Adında Biri 11 Mevkten 11 Oyuncu Toplar Ve 11 Takım Oluşturur.O Takımda Her Mevkten En İyi 5 Oyuncu Bulup... Devamını Siz İleride Göreceksiniz

Her alandan sözler vardır 14 yaşında olduğum için güzel yazamamış olabilirim arkadaşlar

Ergenler için hazırlandı. Eğer bu kitabı okumak istiyorsanız akli dengeniz iyi değildir. Okuduktan sonra psikoloğa görünmeniz önerilir. Cringe atak geçirebilirsiniz...

Kararsızlık insanı en çok yoran duygulardan biridir. ( Bu yazıyı düşünce yazısı olarak yazmak istedim. Aslında öncesinde de yazmış olduğum bu yazıları biraz da bu tür platformlarda paylaşarak görüşlerinizi ve bu konular hakkınsa hissettiklerinizi öğrenmek istediğimi söyleyebilirim. İllaki yanlışlarımız olacaktır ama en önemlisi bize bir yol gösteren olması. Eğer yoksa bile hatalarmızla gelişerek yapabileceğimizin en iyisi olmaktır.)