Bu sefer, hançer kimin boğazında? Şiddet, vahşet ve cinsellik içerir.

Çocuk doktoru aybeniz yüzbaşı çelik ile çeliğin arkadaşı mustafanın kızını getirdiğinde tanışır ve aralarındaki çekim başlar.

O kadar çok kayıp verdim ki artık kaybedecek bir şeyim kalmadığını düşünmeye başlamıştım. Ailem dostlarım kardeşlerim herkes tek tek gitti. Ben Eflal namı diğer KUZGUN benden alınanları bu hayattan fazlasıyla almaya sebep olanlara kan kusturmaya yemin ettim.

Deniz Aden Ailesini küçük yaşta kaybetmiş tüm hayatı kardeşine bağlı... Emre Yıldız Deniz küçük yaşta hem anne hem abla oldu şimdi ise vatan kardeşine ve kardeşinin komutanına emanet... Mert Kaan Çakır tim komutanı vatanı için hiç düşünmeden ölüme gözleri kapalı giden bir türk askeri...

Her düğüm bir bağı beşinden,getirirse . Ve bu iplere aşk dolanırsa; "Beni kullandığını nasıl açıklıcaksın!" "Ben vatanımı korudum, Ahsen babanda vatan hainidi olması gereken oldu!" "B-Ben nolucak ben nasıl atlatıcam. Savaş beni kandırdın, kullandın!" "Mecburdum seni kullanmak zorundaydım. Ama artık özgürsün git!" "Kanatlarımı kırdın, Savaş" *zorlu aşk masalı *

Bir savcı… Bir asker… Bir şehrin karanlık sırları… Ankara’daki bir parkta başlayan veda, Hakkâri’nin gölgelerinde ihanetlere, dostluklara ve beklenmedik bir aşka dönüşecek. Ve tüm hikâye, kalbimizin en derin yerinde, kalbin müziğinde son bulacak.

Barlas ve Alin birbirini seviyorlar fakat ayrılmak zorunda kaldılar. Yıllar sonra karşılaştıklarında Alinin sevgisi dinmezken Barlas ondan nefret ediyordu Barlas intikam mı alıcaktı yoksa yeni bir sayfa açıcaklardı

Gizem yanlış numaraya mesaj attığında başladı onların sevdası.

Hakkaride öğretmenlik yapan İlkay Çetiner yaz tatili nedeniyle ailesinin yanına Ankara`ya gider . Babası büyük bir holdingin sahibidir ve başka bir holding sahibinin oğluyla ,kızını evlendirmek ister ve İlkay`ın hayatı bu noktada değişir

Karadeniz`in hırçın dalgalarını oraya buraya savuran Deniz bir savcıdır. Her gün gördüğü rüya bir gün gerçekleşir ve aynı rüyayı gören Karadeniz`in sert ve soğuk esen Poyraz`ı ile beraber aşka düşer... Peki ya Poyraz`ın rüyasıyla alakası var ise?

Bir çiçek solunca, iki kalp birden yanarmış. Bu hikaye yanıp küllerinden doğan bir asker ve savcının

Namı Kurt olan mavi gözlü bir kadın, Alfa timine komutan yardımcısı olarak gelir... peki Alfa Timinin, Alfası, komutanı namı değer Alfa; kurduna aşık olursa, işler değişir... peki bu olayın akışı nedir?

Yüzbaşı Tuncay Tanalp ve Üsteğmen Seyde Gül Yaman`ın hikayesi…

Herşeyin bittiğini düşündüler hayır onlar bitti demeden bitmezdi bitemezdi son nefeslerine kadar savaştılar bunu vatana borçlulardı dışarısı hala çok soğuk kalpleri ise oldukça sıcaktı onlar bir aileydi öylece duruyorlardı sessizce ama derinden...

"Bazı sevdalar mahşere kalır... "

Yusuf Ateş ve Zeynep Yıldırım`ın muhteşem ve zorlu bir tanışması ile güzel yollara çıkacaklardır.

Hiçbir zaman sevilmemiş ama timi tarafından bu duyguyu tatmış ve hayatının aşkını bulmuş bir harakterin ağzından yazılmış bir hikaye ve erkek karakterin ağzından yazılmış bir hikaye

Kıdemli üsteğmen Burçin Ece Aytekin Yüzbaşı Altan Keskin Mermi Timi Hain Burçin Ece`ye notlar bırakır ve bir gün operasyon da Burçin kafasına darbe alarak kaçırılır.Ve herşey degişmeye başlar...

> Hiçbir iz tesadüf değildir. Özellikle de o iz bir öpücükse… ve kan kırmızısıysa. Devletin gölgelerde yetiştirdiği iki yabancı: Biri kadın. Sessiz. Soğuk. Adı yok. Yalnızca bir lakap: Gece. Diğeri erkek. Disiplinli. Patlamaya hazır. O da bir koddan ibaret: Barut. Hayat boyu birbirlerinden habersiz eğitildiler. Aynı devletin farklı karanlıklarında büyüdüler. İkisinin de geçmişi silinmiş, duyguları dizginlenmişti. Ta ki… Bir depoda sekiz cesedin ortasında bırakılmış tek bir iz — Kan kırmızısı bir öpücük — onları birbirine sürükleyene kadar. Ne kimlik var ne yüz… Sadece izler. Ve o izler konuşuyor: “Ben buradaydım.” Ama o öpücüğün ardından gelen yalnızca ölüm değil… Gizlenen hayatlar, saklanan duygular, unutulmuş adımlar da peşlerine düşüyor. Bir Öpücüğün Ardından: Ölümün Rujla Yazıldığı Yer Bu bir aşk hikâyesi değil. Bu, aşkın bile korktuğu bir karanlık. ---

Ben Esir Annesi tarafından sevilmeyen ölüme terk edilen Babasının baş düşmanına baba diyen Unutulan Görulmeyen Herkese yeten ama bir kendine yetemeyen Arafta kalmak imtihanı olan Esir Ben Esir Ölümle yaşam arasında ki bir araftaydım Ne gidebiliyordum ne kalabiliyor Ben arafta doğandım ne bahardım ne kış Sevemezdi kimse Annesi sevmeyeni babası sahip cıkmayanı kim sevsindi ki İsmi annesinden kalan bir acı miras olan Ben Kuzgun Herkese yeten ama kendine yetemeyen Bir abisi bir de can ikizi olan Esir Gönlune düsecek sevgiden nede acılardan haberi olmayan Esir Yanlış yanlış Kuzgun 🤍 Bu kez sevgisiyle arafta kalıcaktı esir bir tarafta çocukluktan tanıdıgı ama unuttuğu sat komandosu olan sivaslı bir kücük ağa Bir taraftanda onu ölümden kurtaran abisinin komutanı düsmanlarina ölüm olan kara Bu hikayenin kurgusu bana aittir çalınamaz ve ya izinsiz kullanilamaz kullanilmasi dahilinde dava açilacaktır!!!!! ☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ Kurum kuruluş yer adları olaylar gercekle alkalı değil kurgudur

Hayali olan askerliği yapan, sıcacık bir aile olan timi Ben Asena Atalay namı diğer Kara Bela kimisinin komutanı, kimisinin ablası, kimisinin annesi, kimisinin de eceli Bu zorlu yolda kana kan dişe diş çatıştığım yoldaşlarım, silah arkadaşlarım Şafak timi... Operasyonda tanıştıkları ve tekrar bir operasyon için bir araya gelen iki yüzbaşı. Bu iki yüzbaşının birbirine olan nefreti bakalım aralarında bir kıvılcım olup aşka dönüşecek mi...

Hayatımı yıktığını düşündüm sen bana hayatın ne demek olduğunu öğretmişsin bana hayatımın gerçeklerini vermişsin o gün iyi ki o anlaşmayı yapmışım ben sana layık olamadım ama sen benim hayallerimden bile daha güzeldin ve seni bu yüzden bırakıyorum benimle daha fazla yanma diye benim yüzümden daha fazla acı çekme diye sen bana herşey oldun eş aile arkadaş dost ama ben sana hiç birşey olamadım seni senin için bırakıyorum seni seviyorum sen den bundan sonrası tek isteğim benden sonra da hoş olman sana herşey için hem teşekkür ederim hemde özür dilerim Yazıyordu ve o girmişti o gitmişti ve benim dünyam durmuştu çünkü artık o yoktu

Gölge Timi: Yarım Kalan Söz Küçük bir kız çocuğunun dünyası, babasının şehit düşmesiyle yıkıldı. O acı, Elfida’yı güçlü kıldı; kalbinde taşıdığı vatan sevgisiyle büyüdü. O günlerde yanında olan Erkan, ona verdiği sözü hiç unutmadı: “Bir gün asker olacağım, seni ve sevdiklerimizi koruyacağım.” Yıllar sonra, hayat onları aynı zorlu görevde buluşturdu. Gölge Timi’nin gölgesinde, geçmişin yaralarını sararken, hem düşmana karşı hem de kendi içlerindeki savaşta ayakta kalmak zorundalar. Bu, sadece bir operasyonun değil, kırılan sözlerin ve yeniden kurulan bağların hikayesi.

Nilda ve Celasun... iki komonda yüzbaşı ve bir tim.. vatan aşkı ile yanan iki kişinin birbirlerine olan aşkı ile buluşunca yıkılmaz bir çift

Mahalleden asker olan abi dediği çocuğa aşık bir kızın günlüğü...