Tabii! İşte “Cübbe ve Kamuflaj” için güçlü, merak uyandırıcı bir arka kapak yazısı taslağı: --- CÜBBE VE KAMUFLAJ Adaletle savaşın kesiştiği yerde, iki kalp arasında kıvılcımlar çakar. Ceyda Saruhan… Hukuk dünyasında adından söz ettiren genç bir avukat. Bir hayalin geride kalmış kırık parçası gibi, asker olma arzusu içini hep kemirmiştir. Geçmişiyle yüzleşmek istemeyen Ceyda, Rize`den gelen bir davayı reddetmek ister ama bu dava, kaderin ince ince ördüğü bir yol haritasıdır. Bora Varoğlu… Sert mizacı, suskunluğu ve asker duruşuyla dikkat çeken özel kuvvetler mensubu. Hakkında açılan dava, hem kariyerini hem de hayatını tehdit ederken, kendini hiç tanımadığı bir avukatın ellerine bırakmak zorunda kalır. Karadeniz’in hırçın dalgaları arasında, kamuflajla cübbenin hesaplaşması başlar. İkisi de kendi savaşını verirken, aralarındaki mesafe sandıkları kadar büyük değildir Bazı adaletler mahkemede depil kalpte aranır...

Derya savaş muhabiridir. Turan ise bordo bereli. Bir gün yolları kötü bir an da denk kesişir. Ama kim bilebilirdi ki Derya`nın babasının Turan`ın albayı olduğunu

Komutan Turan Alp Arslan görevde hayatına girmiş bir kadını kaybeder ,yıllar sonra onun Teğmen olduğunu öğrenir.Getirildiği hastanede aslında farklı olaylar olduğunu öğrenir.Askerde Komutan Turan Alp Arslan ve Teğmen Destan İdil Kahman karşılaşır ve savaş orada başlar..........

Sınıra yakın bir köye öğretmen olarak atanan kadın ve o köyde görev yapan bir kıdemli üsteğmen.

Deniz`in Hayatı

"Ateşten Diken", bir mezar taşının sessizliğinde büyüyen bir kızın, yıllar sonra aynı topraklara üniformasıyla dönmesinin hikâyesi. Neva, sekiz yaşında babasını şehit vererek öğrendi hayatın acı yanını. O gün bir bayrakla sarındı, ama hiç kimse içine çöken soğuğu görmedi. Şimdi o, diken gibi batmasına rağmen ait olduğu toprağa geri dönen bir asker. Her görevde biraz daha kendini arayan, her adımda biraz daha geçmişine yaklaşan bir kadın. Ve o gece... Herkes başını eğdiğinde, o aya baktı. Çünkü bazı insanlar, karanlıkta bile ışığı görecek kadar yaralı, Ve bazı kadınlar, acıyı taşıyacak kadar güçlü doğar. "Ateşten Diken", sadece bir görev hikâyesi değil; bir pişmanlık, bir veda ve içinde susarak büyüyen bir sevginin romanıdır. Ve Neva`nın diliyle fısıldar sana: "Ben yaralarımla yürümeyi öğrendim. Çünkü bu vatan, sadece toprağa değil, kalbimize de iz bırakıyor."

"Benim değil onun olsun, bende var onda da olsun, bende yok ama onda olsun, onun yok bende olmasın."

savcı ve asker aşkını anlatıyor kitabım

Bir masa. Devlet için çalışan ve bölgelerin her birinde olan masa. Türkiyenin yedi bölgesine yayılmış olan mafyaları dizginlemek adına kurulan bir devlet görevi. Bu göreve dahil edilen bir asker. Babasının intikamını alan bir mafya: Korhan Çakır Beyoğlu. Bir kurban, yaşamak için ölen ve intikam için savaşan bir kadın: Nilüfer Sanaç. Bu savaş bir hayatta kalma savaşı. İntikam için girilen ve vatan için ölünen bir oyun. .... Sen ki kalbinde vatanı taşıyan yiğit, bastığında titreyen toprak, baktığında göğe dalgalanan bayrak varsa, hala savaştasın demektir. .... Tüm hakları saklıdır. Alınması durumunda gerekli şeyler yapılacaktır.

Askeri kurgu fskan filan.

Geçmişin izlerini en derinlere gömen bu iki aşık yıllar sonra as üs ilişkisi içinde tekrar bir araya gelirler

Aşıkların yıllar sonra üs as ilişkisi içersinde karşılaşmaları ve bu süreçte vatan millet ve kadın için verdikleri mücadele

Ferah Dilfeza Yıldız, Kod adıyla Feza, İstihbarat Teşkilatı’nda çalışan bir saha ajanıdır. Son görevinde ekibindeki birinin hatasını üstlenmesi ile ikinci şans olarak Günserin Kasabası’na, açığa alınmış Vural Binbaşını gözlemleme görevi için gönderilir.   Yeni yaratılmış sahte bir kimlik ile Binbaşının hayatına girecek ve Binbaşını sosyal, psikolojik ve gizli olarak gözlemleyecektir.   Yeni ve sahte kimliği, Işılay Günseli Feza.  Gastronomi mezunu, İstanbul’daki küçük restoranını kapatarak Günserin Kasabası’na gelmiş, masum bir kadın rolünde...   Bu süresiz görevi başarı ile tamamladığında Feza olmasına izin verilecek ve ekibi ile görevlere çıkabilecektir.   Açığa alınmış Kara Kuvvetlerinde görev alan Binbaşı Vural Noyan Akıner, Günserin Kasabasında kısa süre için görünüşe göre normal bir hayat sürerken, karşı komşusu olarak taşınan genç kadının gözlerindeki fırtınayı fark etmekte gecikmez.   Şüpheler adım adım sarar her yanını, kendini bir yabancı olarak tanıttığı bu kadın kimdir?   Dilfeza için hayatta hiç hataya yer yoktur. Ona kolay gözüken ikinci şansı olan yeni görevinde, hata yapabileceği hiçbir durum olacağını düşünmez ama hayat, her zaman göründüğü gibi değildir. Bir anda çıkan fırtına bile insanı devirebilir. Farklı bir rüzgara kapıldığında kurtulmaya mı çalışacaktır, yoksa fırtınadaki her şeye razı mı gelecektir?   Peki ya Binbaşı, hayatına bir çırpıda giren kadının aslında sahte olduğunu anlayacak mıdır? Kadını her şeye rağmen bu kadar kolay bırakacak mıdır?   “Binbaşı Vural Noyan Akıner, Rize. Emredin, komutanım!”   “Feza. Emredin, komutanım!”

Asena ve annesi Fatma televizyondan şehitlerimize bakıp onlara duâ ediyorlardı annesi belli etmemeye çalışsada ağladığı ap açık ortaydı sonra çok tanıdık bir isim ekrana geldi"ALTAY ALBAYRAK"

zor bir hayat yaşayan ilayda ve ağabeyinin timden arkadası olan arel arasın hikayesi

Ezel, doktorluk yapmak için gittiği Hakkarinin Yüksekova ilçesinde başına gelenler. Umarım beğenirsiniz...😘

"Bunu artık yapma Mehru, kendine de bana da yükleme bu ağır gönül yükünü..." O, yaraları saran bir doktordu. O ise savaşın ortasında yaralanan bir asker... Ve kader, bir helikopterin gürültüsünde yazılmaya başladı. Mehru Gören, hayata birçok kez baştan başlamış bir kadın. Yüreğinde gizlediği acılarla, Diyarbakır’ın tozlu sokaklarında hayat kurtaran bir hekim. Cihangir Turan ise görev aşkı ile yanan, vatanı uğruna kendini hiçe sayan bir yüzbaşı. Ve Mehru’nun kalbi, o gün o helikopterden inen yaralı askere bir daha eskisi gibi atmadı. Aşk, bazen bir yaranın pansumanıyla başlar. Ama her kalp iyileşmeyi kabul etmez. Cihangir, ardında bırakmaktan korktuğu için hiçbir yola çıkamayanlardan… Mehru ise kalbini susturamayanlardan. Görev çağırır, ayrılıklar konuşmadan büyür, suskunluklar da belki de en çok sevgiye zarar verir. "Sevgim... sana bir yük mü?" ___________________________________________________ KARAGÜL, bir yaralı kalbin başka bir yaralı kalbe nasıl sığınmaya çalıştığının, ama o kalbin bir kışlası gibi sert duvarlarla çevrili olduğunun hikâyesi. Aşkın, mesafeler ve korkularla sınandığı; Ve bazı sevgilerin yalnızca susarak sevildiği bir öykü. Kalbini yaraya dönüştürenlere değil, o yarayı sevmekten vazgeçmeyenlere yazıldı.. Yayın tarihi: 22/10/2025

......... Sevmeyi ve yanmayı bilen herkese.........

“Gelecekse düşünülmesi gereken, geçmişin izleri de unutulmamalı.”

Bu kitapta argo sözler küfür vb. İçerikler bulunur rahatsız olan okumasın Kübra:Rizeli sasuk! Tahir:Rus kizi

ADEN SARE SORSALAN iki yıldır birlikte olduğu ÜSTEĞMEN ARVEN SANCAR ile birlikteydi. Üsteğmen arven`in onu aldatması. Aldatılmayı sindiremeyen Aden sare`nin gitmesi. Altı ay sonra baba evine geri gelmesi ve onunla karşılaşması. GERÇEK SEVDA`M KİTABINDAKİ ADEN SARE SOYSALAN`IN HİKAYESİDİR. Kitabın yazılış tarihi- 1 ağustos 2025

Toprak yağmura

2 asker can dostu olup 1 kizi severse ne olur aralarimi bozulur yoksa birisi kardesi icin sevgisinden vazmi gecer ???

“Sizi buralarda tutmazlar muhabir hanım yol yakınken kendiniz gidin” Dedi asker göz kırparak..

Ben Büge,hayatım boyunca asker çocuğu,asker kardeşi olma zorluğuyla yaşadım,şimdi ise asker yareni olma yolunda ilerleyecektim.Tüm hikayem babamın artık gitme vaktimiz geldi demesiyle başladı.Hayatın ne kadar acımasız,kırıcı,cani olduğunu orada,onun kollarında,onun aklında ve onun kalbinde öğrendim.Hayat bir o kadar kötü olsada ben kendi hayatıma,beni yaşatan,var sayan,benim için yaşayan ve bana çiçek açtıran bir adam sevdim.Peki onu sevmek o kadar kolaymıydı?Hiç sanmam,babamın timinde olması dışında hiç bir zorluğu yoktu.Peki şimdi ne olacak?Benim hikayemde bana eşlik eder misiniz.Bence edersiniz.