Asker kurgusudur.

Yıllar önce başlayıp bitmedi gereken ve yıllar sonra tekrar açışan aşk kapıdı

Bir askerin bir kadını canı için öldürdüğü yakını için düşmanlaşması

Asya, 23 yaşında, yeni mezun bir öğretmen. Diyarbakır’a atandığında, hayatı ona ne sürprizler hazırlıyor? Bir öğretmenin, geçmişiyle yüzleştiği, hayatına yeni bir yön verdiği ve kalbinin derinliklerinde keşfedeceği sırlarıyla dolu bir yolculuğa hazır mısınız? Beraber yazalım, okuyalım ve görelim…

*anlaşmalı evlilik* Hayat dolu , neşeli bir doktor ve kalbi sadece vatan aşkıyla atan bir askerin ailelerin zoruyla evlenmesi ...

Asker kurgusu Olumsuz öğeler içerebilir

"Bu yer, her şeyi değiştirecek. Eğitim kampının çamurlu zeminine ilk adımımı attığımda, bunu hissettim. Dizlerime kadar çamura batmış bacaklarımla, etrafımdaki diğer adaylara göz gezdirdim. Hepsi birer heykel gibi hareketsizdi, bakışları donuk, ama içeride bir fırtına koptuğunu biliyordum. Çünkü benim içimde de aynı fırtına vardı. Her birimiz buradaydık, çünkü olmak zorundaydık. Kimimiz geçmişinden kaçıyordu, kimimiz geleceğini şekillendirmek istiyordu, kimimiz de en iyisi olmak istiyordu. Ama bir gerçek vardı: Bu kamp bizi ya istenilen hale getirecekti ya da parçalayacaktı. Belki de ikisi birden. İlk bağırışı duyduğumuzda, içgüdüsel olarak hareket ettik. Koş, eğil, sürün. Nereye, neden olduğunu sorgulamak yoktu. Sadece yapacaktık. Ayaklarımın altındaki taşlar beni yavaşlatmak yerine daha da hırslandırıyordu, durmayı düşünmüyordum. Eğer durursam, kaybederim ve ben kaybetmekten nefret ederim. Telsizden yankılanan sert bir ses, içimdeki korkuyu gerçeğe dönüştürdü: `Bu timin parçası olacak kadar iyi misiniz? Göreceğiz. Herkes sınanacak, her hata elenmenize sebep olacak. Buraya kazanan olarak giremezsiniz. Ama kazanan olarak çıkmak isterseniz, her şeyinizi bırakmanız gerekecek.` İşte o an anladım. Bu, sadece bir yarış değil, bir savaş. Ve kaybetmek gibi bir lüksümüz yok."

"Sen denizi olan bi İstanbulsun ben ise sadece dağı olan Şırnak" .... "Belki dağ, denizden güzeldir."

Vatanına aşık iki askerin yaşayacaklarına gelin beraber şahit olalım

Hayatımın dönüm noktasına ve oradan itibaren tüm yaşantıma tanıklık etmeye hazır mısınız? Üsteğmen Mahi S. Ve yeni tanıştığı gerçek ailesi.

Güçlü bir binbaşının ailevi durumunu anlatır

​"Yakamoz", 23 yaşındaki Hale Yakamoz`un, şehit düşen babasının izini sürmek için Şırnak`ın zorlu topraklarına yaptığı duygusal yolculuğu anlatıyor. Babası, 18 Mart 2011`de bir sınır çatışmasında şehit olmuş ve geride bir mezar bile bırakmamıştır. Bu kayıp, Hale`nin yüreğinde derin bir boşluk yaratmış, onu yıllar boyu içten içe sızlatmıştır.​ İstanbul Üniversitesi`nde matematik öğrencisi olan Hale, annesinin endişelerine rağmen, babasının son görev yaptığı yerlere gitmeye karar verir. Şırnak`ta, babasının en yakın silah arkadaşı olan üst düzey asker Halil Karataş ve ailesiyle tanışır. Karataş ailesinin kızı Begüm, Hale`nin bu zorlu coğrafyada en büyük destekçisi olur. Begüm`ün rehberliğinde, babasının görev yaptığı yerlere adım atan Hale, bu toprakların zorluklarıyla yüzleşirken, aynı zamanda babasının kahramanlıklarını ve fedakârlıklarını daha derinden anlar.​ Bu yolculukta, beklenmedik bir şekilde, babasının görev yaptığı özel timin bir üyesiyle tanışır ve aralarında derin bir bağ oluşur. Hale, bu yeni duygularla birlikte, geçmişin izlerini sürerken, kendi geleceğini de şekillendirmeye başlar. Vatan sevgisi, aile bağları ve beklenmedik bir aşkın iç içe geçtiği bu hikâye, okuyucuyu derinden etkileyecek.

Şırnak iline gelen askeriye hemşiresi MİRAY ve sırnakda gorev yapan ALP yüzbasi

Ölmeme saniyeler kaldı sanmıştım birden sen çıktın karşıma nereden geldiğini anlayamadan birden bire değiştirdin hayatımı

Lavinya Sen hep derdinki son pişmanlık bi işe yaramıyo diye dogru söylüyomuşsun lavinyam keşke bunlar olmasaydı Suadede İyikilerimdin şimdi keşkem oldun keşke bunlar yaşanmasaydı

Asker kurgu ama ciddiyetsiz olanından

Her son yeni bir başlangıçtır. Peki başlangıçlar asıl sonlarsa?

Yanarken acınızı başkasıyla paylaşırsanız onu da küle çevirmiş olursunuz. Yana biri küllerinden tekrar doğamaz, bu sadece çocuk masallarında veya mucizeyle gerçekleşir ve benim hayatımda mucizenin yeri yok asla olmadı da...

Benim ilk ve son kitabım olmayacak

Avukat olan Duru`nun kaçırılmasıyla Yüzbaşı Alp`in Duru`yu kurtarması ve başlayan asklari

𝑻𝒂𝒍𝒂𝒛 𝑨𝒉𝒖 𝑻𝒂𝒏𝒕𝒖̈𝒓𝒌, 𝑯𝒆𝒓 𝑺̧𝒆𝒚𝒊𝒏 𝑩𝒂𝒔̧𝒍𝒂𝒅𝜾𝒈̆𝜾 𝒗𝒆 𝑩𝒊𝒕𝒕𝒊𝒈̆𝒊, 𝑯𝒆𝒓 𝑺̧𝒆𝒚𝒊𝒏 𝑶𝒓𝒕𝒂𝒔𝜾 𝑶𝒍𝒂𝒏 𝑶 𝑲𝒂𝒅𝜾𝒏𝒅𝜾… 𝑨𝒓𝒂𝒍 𝑲𝒖𝒏𝒕 𝑴𝒊𝒓𝒌𝒖𝒓𝒕, 𝑯𝒆𝒓 𝑺̧𝒆𝒚𝒊 𝑩𝒂𝒔̧𝒍𝒂𝒕𝒂𝒃𝒊𝒍𝒆𝒄𝒆𝒌 𝒗𝒆 𝑩𝒊𝒕𝒊𝒓𝒆𝒃𝒊𝒍𝒆𝒄𝒆𝒌 𝑲𝒖𝒅𝒓𝒆𝒕𝒆 𝑺𝒂𝒉𝒊𝒑 𝑶 𝑨𝒅𝒂𝒎𝒅𝜾… Ben Talaz Ahu Tantürk. Göklerde Dalgalanan Şanlı Al Bayrağa 4 Şehit Verdim. Omuzlarım Daima Dik, Bakışlarım Yakıcı, Dilim Keskin ve Adımlarım Her Zaman Sert Olur. Çünkü Ben Şehit Torunu, Şehit Yeğeni, Şehit Kızı ve Şehit Kardeşi Cumhuriyet Savcısı Talaz Ahu Tantürk. Ben Vatanı İçin Can Vermiş 4 Şehidin Ailesi, Vatanı İçin Canını Vermeye Hazır Olan Kurmay Albay Okan Tantürk ve Şehit Yarbay Ahueda Tantürk’ün Oluşturduğu Tantürk Ailesinin En Önemli Kadın Varisiyim. En Önemlisi İse Türküm. Ben, Omuzlarımda Başımla Beraber 4 Şehidimin Albayraklı Tabutunu da Taşıyorum. Herkes Kaybetse de Ben Kaybetmem, Kaybedemem. Ben, Vatanı için çalışanların arasında Doğdum, Büyüdüm ve Yaşadım. Ben Vatan İçin Çabalamayı Öğrendim. Bunu Öğrendim, Bunu Bildim, Bunu Öğrettim, Bunu Yaşattım. 𝑺̧𝒂𝒏𝒍𝜾 𝑻𝒖̈𝒓𝒌 𝑨𝒔𝒌𝒆𝒓𝒍𝒆𝒓𝒊𝒏𝒊, 𝑽𝒂𝒕𝒂𝒏𝜾 𝑫𝒂𝒈̆𝒍𝒂𝒓𝒅𝒂 𝑫𝒆𝒈̆𝒊𝒍 𝑭𝒂𝒓𝒌𝒍𝜾 𝑨𝒍𝒂𝒏𝒍𝒂𝒓𝒅𝒂,𝑴𝒆𝒔𝒍𝒆𝒌𝒍𝒆𝒓𝒅𝒆 𝒀𝒖̈𝒄𝒆𝒍𝒕𝒆𝒏𝒍𝒆𝒓𝒊 𝒗𝒆 𝑵𝒊𝒄𝒆 𝑴𝒆𝒉𝒎𝒆𝒕𝒄̧𝒊𝒌𝒍𝒆𝒓𝒊 𝑼𝒏𝒖𝒕𝒎𝒂, 𝑼𝒏𝒖𝒕𝒕𝒖𝒓𝒎𝒂. 𝑯𝒆𝒓𝒌𝒆𝒔 𝑼𝒏𝒖𝒕𝒔𝒂 𝒅𝒂 𝑺𝒆𝒏 𝑼𝒏𝒖𝒕𝒎𝒂, 𝑼𝒏𝒖𝒕𝒕𝒖𝒓𝒎𝒂. 💚“𝑲𝒂𝒅𝜾𝒏,𝑨𝒅𝒂𝒍𝒆𝒕 𝑪𝒆𝒏𝒈𝒂̂𝒗𝒆𝒓𝒊𝒚𝒅𝒊, 𝑨𝒅𝒂𝒎𝒔𝒂 𝑽𝒂𝒕𝒂𝒏 𝑩𝒆𝒌𝒄̧𝒊𝒔𝒊”💚 𝐊𝐢𝐭𝐚𝐩𝐭𝐚 𝐆𝐞𝐜̧𝐞𝐧 𝐁𝐮̈𝐭𝐮̈𝐧 𝐇𝐞𝐫 𝐒̧𝐞𝐲 𝐊𝐮𝐫𝐠𝐮𝐝𝐚𝐧 𝐈𝐛𝐚𝐫𝐞𝐭𝐭𝐢𝐫. (𝐂̧)𝐚𝐥𝛊𝐧𝐝𝛊𝐠̆𝛊 𝐓𝐚𝐤𝐝𝐢𝐫𝐝𝐞 𝐆𝐞𝐫𝐞𝐤𝐞𝐧𝐥𝐞𝐫 𝐘𝐚𝐩𝛊𝐥𝐚𝐜𝐚𝐤𝐭𝛊𝐫.

Bu hayat, ikimizi aynı sokakta tekrar karşılaştıracak kadar sever mi beni, bizi? Benim adım Ela, varlığım belaydı. Yanımda olmaya çalışan herkes belama batıyordu. " senin adın Ela ,senin adın Ela ,senin adın Ela. " dediler Toprak sevinçle "senin adın artık Ela " dedi Toprağın Ela`sı... (... ) Yüzbaşı "Kendine güveniyorsun yani. Her insan hata yapar teğmen, hatasız kul olmaz." dedi. Niye benimle uğraşıyordu bu iki oldu? Allahım bu bir imtihan mı? "Evet kendime kimseye olmadığım kadar güveniyorum. " dedim. Aniden konuyu değiştirdi. Yüzbaşı "Sana bir yerden tanıdık gelmiyor muyum teğmen? " dedi. Geliyordu ama imkansızdı. (...) İmkansızlar gerçekleşebilir miydi? 5 yıl 10 yıl 19 yıl... Ne kadar sürerdi yalnızlık? Geçer mi yürekteki yangınlar? Ela`lara Toprak karışır mı? Bütün sorularımızın cevabı sizleri bekliyor... İyi okumalar ❤️‍🔥

Ben de küçükken babasını kurtarmak için doktor olmak isteyen asker kızlarındandım… Başaracağımı da düşünürdüm. Onu başaramadım ama tüm umutlarımla sarıldığım adama canımı feda etmekten çekinmeyeceğim

1. Bölüm çok yakında gelecek

Babaları asker olduğu için aynı lojmanda büyümüş Murathan ve Gökçen`in kendilerine kurdukları dünyada başka kimseye yer yoktu. Burada sadece Pamuk ve Kepçük vardı. Bir anda aldıkları acı bir haberle kurdukları bu dünya yerle bir olurken kendilerini hiç bilmedikleri hayatlarda bulmaları o an için her şeyin sonu gibi görünüyordu. Aradan geçen yirmi yılın sonunda aynı şehirde Gökçen, doktor; Murathan ise özel kuvvetler askeri olmuştu. Karşılaştıkları an aslında hiçbir şeyin mazide yitip gitmediğini anlayacaklardı. Anılar, pençelerini toprağa en şiddetli şekilde geçirerek gömüldükleri yerden çıkmak için çırpınıyordu. Mazi soğuk, kalpleri ise hâlâ sıcacıktı. Murathan ve Gökçen için artık sadece iki seçenek vardı: Ya kaderleri yeniden ya da geçmiş gömüldüğü yerde yok olmaya devam edecekti. `` Sarılan yaralar kapanırdı. Benim yaram ise ne sarılmıştı ne kapanmıştı. Öylece duruyordu. Sessiz ama en derinde...``